Uyku ve rüya araştırmacıları için rüyalar halen çözülememiş bir konudur. Rüyalar genel olarak günlük yaşadıklarımız üzerine kuruludur. Gerçekte tipik olarak rüyalar daha çok bir gün önce yaşadığımız olaylarla ilgili,birbiriyle bağlantılı olmayan olaylar zinciridir. Son zamanlarda,araştırmalar göstermektedir ki,yaşlı kişilerde 50-60 yıl önce yaşanan olaylarla ilgili olabilmektedir.
Yaş,cinsiyet,kültür
ve sosyal faktörler dahi farklılıklar rüyalarımızı
etkileyebilir.Örneğin
küçük çocukların rüyalarında daha çok hayvan figürleri yer
almaktadır. Kadınlar rüyalarında daha çok sözel iletişim
kurarlarken erkeklerde ise daha fiziksel agresyon ve kızgınlık
hisli rüyaları daha sonra devam edebilir. Fakat rüyaların iki
özelliği bu araştırmayı kısıtlamaktadır.
Rüyalar, biyolojik psikiyatrinin bu derece gelişimine değin
psikiyatride önemli yer işgal ediyordu. Her bir rüya tek tek ele
alınıyor, bilinç altı ile ilişkisi aranıyordu. Oysa güncel
olaylar da rüyalarda işleniyor. Rüyaları anlamak için
geliştirilen evrensel bir dil var. Ancak kişi için nasıl bir
anlam taşıdığı önemli.Psikiyatristlerin büyük bir bölümü
rüyaları sorgulamaz, bunu psikanalistlerin işi olarak görürler.
Kişi tekrarlayan rüyalarını dile getirdiğinde ya da travmatik
olay yaşamışların rüyalarına dikkatimizi yönelttiğimiz doğru.
Bazen de uyku bozuklukları ile ilişkili olarak rüyalar teknik
anlamda sorgulanır.
Sigmund Freud ‘a Göre Rüyalar Ve Cinsellik,
Rüya Tabirleri;
Psikoanalizin kurucusu Sigmund Freud rüyaları bilinçaltına giden
bir kral yolu olarak tanımlar. Ona göre toplumsal baskıyla
bilinçaltına ittiğimiz tüm duygu ve düşünceler uyku sırasında
ortaya çıkar. Psikiyatrist Carl Gustav Yung ise, rüyaların
sadece kişisel bilinçaltı değil, kollektif ortak bir
bilinçaltının sonucu olduğunu savunur. Ona göre binlerce yıl
önce yaşamış atalarımızın korku, istek ve ihtiyaçları da bugün
rüyamıza girebiliyor. Yüksekten düşme rüyasının temeli, aslında
yüzyıllar önce vahşi hayvanlardan kaçarken uçurumdan düşme
endişesi yaşayan atalarımızın yaşadığı korku. Freud’un rüyalara
getirdiği cinsel yorumlardan bazıları ise;
Ağaç: Sabit fikirlilik. Ağaç gövdesi erkeği, dalları
kadını simgeliyor.
Ata binmek: At cinsel isteği, ata binmek karşı cinse
dokunma isteği.
Böcek: Bilinçaltı cinsel istek.
Çanta: Güzelse ruhsal rahatlık ve cinsel doyum.
Çiçek: Bekaret, bekaretle ilgili problemler.
Dağ: Korunma, rahatlama arzusu.
Diş: Kadın görüyorsa çocuk arzusu. Dişler dökülüyorsa
bilinçaltı kendini cezalandırma.
Düşmek: Moral bozukluğu.
Eski sevgili: Eskiye özlem.
Ev: Korunma isteği, sıcaklık.
Hava: Havanın durumu ruh halimizi yansıtır.
Hırsız: Korku
Kedi Köpek: Kedi kadını, köpek erkeği simgeler. Köpek
yavrusu ise çocuğu.
Kuş: Erkek cinselliği.
Manzara: Sevilen kişiye özlem.
Mezar: Geçmişe, kaybetiklerimize duyulan özlem.
Otomobil: Cinsel istek; otomobil duruyorsa, benzini
bitmişse cinsel isteksizlik.
Ölmek: Başkalarına karşı suçluluk duygusu.
Para: Her konuda güçlülük.
Seyahat: Evden ayrılıp, kendi ayakları üzerinde durma
isteği.
Sınav: Eski günlerin özlemi.
Silah: Kızgınlık.
Su: Suya girmek, yüzmek ana rahmindeki suyla bağlantılı.
Kişinin geriye dönme isteği, annesinin yanında güvende olma
arzusu.
Şeytan: Kadın için cinsel istek.
Tren: Aile temsili.
Tuvalet: Cinselliği çirkin görenlerin gördüğü rüya.
Uçak: Erkek cinselliği.
Uçmak: Gençler görüyorsa cinsel istek duyması.
Yılan: Cinsel yaşamda mutsuzluk.
...