Cinsel ilişki ile geçen hastalıklar
Cinsel yolla bulaşan hastalıkların en önemli birincil belirtileri erkek ve kadınlarda üreme organlarında akıntı ( bu belirti olmadan da enfeksiyon olabilir) yaralar siğiller barsak hastalıkları; sarılık enfekte anneden yenidoğanda enfeksiyonlar ve genel durum bozukluğu olabilir.
Eğer zamanında
fark edilip tedavi edilmez ya da yanlış veya yetersiz tedavi
edilirse enfeksiyon ilerleyip çok daha büyük sorunlara yol
açabilir. İlk enfeksiyonun neden olduğu ağrı rahatsızlık ve
psikolojik sıkıntılar hastalığın ilerlemesiyle ortaya
çıkabilecek ;kısırlık dış gebelik kronik geçmeyen karın ağrıları
düşükler anomalili sakat bebek doğumları kanser ve hatta ölüme
kadar uzanır.
Günümüzde bilinen viral cinsel yolla bulaşan hastalıkların az
bir kısmının tedavisi ve aşısı varsa da çoğu kroniktir ve
tedavilerı yoktur. Bu tür tedavisi mümkün olmayan hastalıkların
ortaya çıkışı üreme sağlığı düzeyini yükseltmeyi amaçlayan
programların planlanmasınıda etkiler ilk enfeksiyonu önlemek
için korunmaya ilişkin eğitim riskten kaçınan davranış
şekillerinin desteklenmesi kondom kullanımının özendirilmesi ve
hepatit B vırüsüne karsı aşılanmayı gerektirir.
Cinsel yolla bulaşan hastalıkların hem bulaşmaları hemde yol
açtığı ciddi sonuçlar cinsiyetten etkilenir. Kondom
kullanmaksızın gerçekleştirilen cinsel ilişki sonucu vajinaya
atılan belli miktardaki enfekte meni kadının tek bir ilişki
sonucu hastalığı kapma riskini arttırır. Örneğin eşlerden
birinin enfekte olduğu durumlarda tek bir cinsel ilişki sonucu
bel soğukluğu (Gonore) bulaşma riski yaklaşık olarak erkeklerde
%25 iken kadınlarda %17; dir. Ayrıca AIDS hariç tutulursa
kadınlarda cinsel yolla bulaşan hastalıkların bütün uzun vadeli
sonuçları daha ciddi seyreder
BEL SOĞUKLĞU ( GONORE)
Belsoğukluğu, günümüzün en yaygın zührevi hastalıklarından
biridir. Gonokok adı verilen bir bakterinin yol açtığı bel
soğukluğu, bir kişiden başka bir kişiye cinsel organların kas
zarları ile, ağız ile ya da rektum yoluyla geçebilir. Bu
organların bulunduğu sıcak ve nemli bölgeler dışında, gonokok
çabucak ölür. Bu nedenle hastalığın havlu, kapı tokmağı, klozet
kapağı ya da benzer nesnelerden hemen geçmesi pek olası
değildir.
Bel soğukluğu belirtileri
Cinsel organlara bel soğukluğu bulaşımının görülmesi
(genital ilişki olduğu takdirde) erkekte çoğunlukla 2 ile 10 gün
arasında, işeme sırasında ani bir yanma duygusuyla fark
edilir.Aynı zamanda penis ağzında koyu yeşil-sarımtırak bir
akıntı görülür. Öte yandan, kadınlarda belsoğukluğu, bir süre
fark edilmeksizin gelişmesini için için sürdürür. İlk belirtiler
erkekte olduğu gibidir: yanma duyusu ve boşalma. Bununla
birlikte, hiçbir belirtinin görünmediği durumlar da söz konusu
olabilir. Böyle bir durumda kadın, herhangi bir bulaşımının
olmadığı sanısına kapılır. Aslında kadın bu haliyle kendisinden
daha sonra görülecek çekincelere göz yummakla kalmayıp, bilmeden
bu hastalığın başkalarına da geçmesini sağlamış olur.
Ağız yoluyla cinsel ilişki (oral seks) olduğu zaman be
lsoğukluğu bulaşımı bu kez de boğazda görülür. Belsoğukluğunun
boğazda görünen belirtileri, yutkunma sırasında duyulan şiddetli
acıdan, bildiğimiz boğaz yanmalarına değin bir dizi oluşturur.
Ancak hiçbir belirtinin görülmediği durumlar da olabilmektedir.
Anal cinsel ilişki sonucu rektumda görülen belsoğukluğu bulaşımı;
kaşınma, yanma ya da kanamalara neden olur ve dışarı atılırken
acı veren sarımtırak bir akıntı belirir. Aslında bu belirtiler
basur ya da ishalde de görülebileceğinden, kimi zaman
yanılgılara neden olmaktadır. Öte yandan, bu bölgede oluşan
belsoğukluğunun hiçbir belirtisine de rastlanmayabilir.
Bel soğukluğu tedavi edilmeyip kendi seyrine bırakılırsa, vücut
içinde yayılmaya devam derek iç çıbanların çıkmasına neden olur.
Bu çıbanlar da mafsal (artrik) iltihabı ve kısırlığa yol açar.
(Bu hastalıklar, belsoğukluğunun ilerlediği sıralarda özellikle
kadınlarda görülür.) Belsoğukluğuna yakalanmış bir annenin
bebeğine de doğum sırasında bulaşabilir bu hastalık.
Gonokok-kinin yol açabileceği olası göz bulaşımlarını önlemek
için yeni doğan çocuğun gözlerine genellikle gümüş nitratlı özel
bir eriyik sürülür.
Teşhis
Bel soğukluğu, uygun bir biçimde bir doktor
tarafından bakterinin görüldüğü bulaşımlı bölgeden, yani cinsel
organlar, boğaz ya da rektumdan alınan bir parçanın
incelenmesiyle kolayca teşhis edilebilir.
Tedavisi
Bel soğukluğu, görüldüğü andan başlayarak hemen kesin
tedavi gerektiren önemli bir hastalıktır. Günümüzde, bu tedavi
oldukça basitleştirilmiş ve etkili bir duruma getirilmiştir.
Eğer penisilinle erken bir tedavi gerçekleştirilirse, hastalık
birkaç gün içinde iyileştirilebilir. Penisilin tedavisinin yanı
sıra, bazen başka tıbbi uygulamalar da olabilir. Bununla
birlikte başarılı bir tedavi, bu hastalığa karşı bir bağışıklık
kazandırmaz. Kişi, belsoğukluğuna yine yakalanabilir.
Önlem
Belsoğukluğu bulaşımını önlemenin en kesin yolu,
hastalık görülen bir eşle cinsel ilişkiye girmemektir. Oysa
hastalık günümüzde öyle hızlı yayılabiliyor ki bazen
belirtilerinin farkına bile varılmıyor ya da gerçekten hiçbir
belirti de görülmeyebiliyor. Gerçekte bu önlem, sonunda tam
cinsel perhiz uygulama gereğine bile varır. En azından jenital
ya da anal yoldan cinsel ilişkide bulunanlar, bir prezervatif
kullanarak, bu hastalığın bulaşımından kendilerini koruyabilir
ve ilişki sonrasında işeme yoluyla ve cinsel organını sabunlu
suyla yıkayarak da bu önlemi pekiştirmiş olurlar. Birleşme
sırasında vajina-ya iletilen bazı jöle ve spermisidal köpükler
de bu önlemin etkinliğini artırır. Belki ağız yoluyla cinsel
ilişkiden sonra bazı anti bakteriyal maddelerle ağzı
çalkalamanın da yararları vardır. Ne yazık ki tüm bu önlemlerin
değeri ve etkisi hâlâ oldukça azdır. Bu nedenle cinsel bakımdan
oldukça etkin kadınlar, düzenli aralıklarla vajinalarını
koruyucu önlemler almak zorundadırlar. Kadınlarda olduğu gibi,
ağız yoluyla cinsel ilişki kuran erkekler de düzenli bir boğaz
kültürü yaptırmalıdır. Ayrıca şunu anımsatmakta yarar var:
Cinsel ilişkilerini yalnızca bir eşle yürütenler sık sık değişik
eşlerle cinsel ilişki kuranlardan daha az yakalanırlar bu
hastalığa.
FRENGİ (SİFİLİZ)
Frengi yani sifiliz çok tehlikeli bir zührevi hastalıktır.
Belsoğukluğu kadar yaygın olmamakla birlikte, bu onun seyrek
rastlanan bir hastalık olduğunu göstermez.
Frengi ye, cinsel ilişki sırasında vücudun nemli iç kısımlarının
özel temasıyla, yakın bedensel birleşmelerle bir kişiden başka
birine geçen, spiraket adlı bir bakteriyal organizma neden
olmaktadır. İnsan vücudunun dışında bu spiroket bakterisi,
birkaç saniyeden fazla yaşayamaz. Bu nedenle frenginin
tuvaletten, banyo küvetlerinden, havlulardan, yatak
çarşaflarından ya da benzeri nesnelerden geçmesi olası değildir.
Bu hastalık vücudun hiç el sürülmemiş bir parçasından, yani
derinin böyle bir parçasından da geçemez.Bununla birlikte, kas
dokusu arasında bulunan spiroket; bulaşımlı bir kişinin
tükürüğünden, menisinden, kanayan herhangi bir küçük sıyrıktan
ya da cinsel ilişki sırasında oluşan bir aşınma noktasından
bulaşabilir.
Sifiliz belirtileri
Frengi bulaşımının ilk belirtisi, acısız bir yaradır.
Bu yara, spiroketin vücuda girdiği noktada 10 günle 80 gün
arasında görülür. Gerçekte, görüldüğü yer, cinsel ilişkinin
çeşidine göre değişir: Cinsel organların yakınlarında, ağızda ya
da rektumda görübeldiği ölçüde başka alanlarda da ortaya
çıkabilir. Yara, gözle görülebilir ölçüde büyük ya da zor fark
edilebilir biçimde küçük de olabilir. Eğer yara, vajina ya da
rektum içinde görülürse, bunu kolayca incelemek olası değildir.
Ne yazık ki bazı durumlarda dışarıda bile hiçbir belirti olmaz.
Herhalde yara bir süre sonra iyileşir. İşte böyle bir gelişme
sonucunda bulaşımlı kişi iyileştiği kanısına kapılarak kendini
avutur. Gerçekten bu durumda hastalık ikinci aşamasına
geçmiştir.
Frenginin ikinci aşamasında spiroketler kan dolaşımına girerek
vücudun her yanına yayılırlar. Sonuçta bulaşımın 3. haftasıyla
6. haftası arasında vücutta deri döküntüleri ya da kırmızı
lekeler görülmeye başlar Bu lekeler herhangi bir biçim alarak
derinin küçük ya da geniş bir kısmını kaplayabilirler. Bazı
durumlarda hiç leke görülmeyebilir de. Leke olsun ana yara
olsun, her ikisi de bulaşımlıdır. Aynı zamanda bu sırada tutam
tutam saç dökülmesi olabilir.Lekeler görünmez olduktan sonra
frengi üçüncü aşamasına girer ve birkaç aydan birkaç yıla
uzayabilir. Uzun bir süre hiçbir belirti görülmez. Oysa
hastalığın bu aşaması vücut içerisinde ani sıçramalarla değişik
yerlerde görülmesinden dolayı normal vücut dokularını zedeleyen
ve aynı zamanda önemli kalp hastalıkları, körlük, felç, beyin
sarsıntısı ya da başka beyin hastalıklarına, hatta ölüme götüren
sonuçlara yol açtığı için çok tehlikelidir.Frengi hastalığı,
doğum öncesinde, annenin kan damarlarından bir bebeğe de
geçebilir. Bu nedenle anneler, doğumdan çok önceleri frengi için
bir teste gereksinim duyarlar.
Teşhis
Çoğunlukla bir kan testi sonucu doktor tarafından
kesin bir teşhis yapılabilir.
Sifiliz tedavisi
Frengi, çok erken tedavi isteyen önemli bir
hastalıktır. Tedaviye başlamadan önce de önemli bozukluklara yol
açmış olsa bile, günümüzde kolayca iyileştirilebilmektedir.
Alışılmış tedavi, bir dizi penisilin iğnesi gerektirmektedir.
Arasıra başka tıbbi önlemler de alınmaktadır. Başarıdan emin
olmak için düzenli kan testleri yapılması da zorunludur. Yine de
belsoğukluğunda görüldüğü gibi başarılı tedavi, bir bağışıklıkla
sonuçlanmayacağından, kişilerin frengiye tekrar tekrar yakalanma
olasılığı da vardır.
Önlem
Frengi bulaşımını önlemenin tek kesin yolu,
hastalıklı kişilerle cinsel ilişki kurmamaktır. Bununla
birlikte, belirtilerine dikkat edilmediği ve pek çok insan bu
hastalığı taşıdığından habersiz olduğu için, önerebileceğimiz en
akılcı önlem şudur: Cinsel bakımdan oldukça etkin kişiler
düzenli kan testi yaptırmalıdırlar. (Her 3 ile 6 hafta arasında
bir kez.) Böyle testler, gerektiğinde genel sağlık merkezlerinde
kolayca yapılabilir. Genital ya da anal cinsel ilişki sırasında
prezervatif takarak, işeyerek, ilişkiden sonra cinsel organları
sabunlu suyla yıkayarak, en azından kısmi bir önlem alınabilir.
Ayrıca vajinal köpük ve jöleler de bu iş için kullanılabilir.
HIV , AİDS
HIV, AIDS’in etyolojik ajanı olan Human Immunodeficieny Virus
(İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü) kelimelerinin baş harfleri
kullanılarak adlandırılmıştır. Bu mikroorganizma bağışıklık
sistemini tutarak bireyin savunma sistemini zayıflatan bir
virüstür. Vücut bağışıklık sisteminin etkisiz hale gelmesi
demek, daha önce kolayca baş edilebilen mikroorganizmalarla
artık mücadele edemeyecek duruma gelinmesi demektir. Bu da basit
bir enfeksiyonun bile ölümcül hal almasına sebep olabilmektedir.
AIDS hastalarının yarısından çoğu bağışıklık sistemlerinin
etkisiz hale gelmesi yüzünden basit enfeksiyonlara yenilerek
hayata veda etmektedir.
BAZI TROPİKAL ZÜHREVİ HASTALIKLAR
Burada açıklamamız gereken daha az yaygın başka zührevi hastalıklar da vardır. Bunlar genel olarak tropik ülkelerde görülmekle birlikte, bunların çağımızda hangi yolları izleyerek yayılabildiğini görmekde sanırız yararlıdır.
Chancroid (Yumuşak Çıbanlar)
Yumuşak çıbanlar da denilen bir ya da birkaç acılı ve iz bırakan yarayla sonuçlanan bir tropik zührevi hastalıktır. Penis ve vulva üzerinde birkaç günde görülebilen yaralara neden olur. Bulaşım, «ducrey» basilinin etkisiyle olur. Bu hastalık, antibiyotiklerle etkin bir biçimde tedavi edilebilir.
Granuloma Inguınale
Yaralara neden olan başka bir bakteriyal bulaşımdır. Etkin bir antibiyotik tedavisiyle iyileştirilebilir.
Lymphogranuloma Venereum
Bir virüsün etkisiyle oluşan tropikal zührevi hastalıklardandır. Kasık bölgesinde bir yaraya (ülser) ve lenf düğümlerinde şişkinliklere yol açar. Hastalığın teşhisinde bir cilt testinden yararlanılabilir. Etkili bir biçimde tedavisi yapılabilir.
CİNSEL İLİŞKİ YOLUYLA YAYILAN BAŞKA HASTALIKLAR
Klasik zührevi hastalıklara ek olarak, cinsel temasla pek çok hastalık yayılabilir. Kara sarılık, amipli dizanteri, tifo, salmonella gibi hastalıklar bunlardan birkaçıdır. Kara sarılık, örneğin anal ve ağızdan cinsel ilişki sırasında dışkı yoluyla geçebilir. Kara sarılığa neden olan kimi virüsler de meni ve tükürükte görülür ve böylece cinsel ilişki sırasında virüs kolayca öbür kişiye taşınabilir. Bu hastalıkların tümümün tedavi gerektirdiğini söylemek bile gereksiz. Sorunun tek olumlu yanı, bu hastalıkların fazla yaygın olmayışıdır. Aşağıdaki paragraflarda daha yaygın ve önemli hastalıklara değinilecektir.
Mantar hastalığı
Kadınlar, bazen
vajinada yaşayan birçok organizmanın çevre dengesinin
bozulduğunu görürler. Böyle bir bozulma, vajinal duş, alınan
antibiyotikler, doğum kontrol hapları ya da başka nedenlerden
ileri gelebilir. Sonuç olarak, vajinada mantar diye bilinen
aşırı bir maya artışı olur.
Belirtisi kaşıntı, yanma, kendine özgü bir kokuyla beyazımsı bir
sıvı akıntısı ve çoğu kez vajinanın kuru olmasıdır. Bu
hastalığın bir erkekle cinsel ilişki sırasında da geçebilme
olasılığı vardır. İlişki sırasında penis ucunun yanmasına neden
olan bu hastalık, erkeğin kadınla birleşmesi sırasında yeniden
bulaşabilir. mantarvajina yangısı, henüz yeni yeni görülmekte
olup frengi ve belsoğukluğu gibi önemli sonuçlara yol açmaz.
Lokal tıbbi uygulamalarla tedavi edilir.
Trichomonas enfeksiyonu
Trichomonas vajinalis, kadın ve erkek keselerinin birçoğunda ve sidikyolunda görülen tek hücreli bir organizmadır. Erkekte herhangi bir belirti göstermemesine karşın, kadında, kendine özgü bir kokusu olan, beyazımsı köpüklü, işeme sırasında yanma duyusu veren ve sorunlara neden olan bir akıntı biçiminde görülür. Öte yandan, vajina ağzının birazcık şişmesine ve kızarmasına da yol açar. Ağızdan alınan ilaçlarla, her iki çiftte de uygulanmak üzere tedavisi yapılmaktadır. Yaygın olarak görülen trichomonas salgını, frengi ve belsoğukluğuna benzer belirtilerle sonuçlanmaz.
Genital Siğiller (Venereal Warts)
Genita siğiller, virüsten ileri gelen bulaşımlardan kaynaklanır. Bu bulaşım, çoğunlukla cinsel ilişki sırasında gerçekleştiği için, siğiller erkek ve kadının anüsünde ya da cinsel organların yakınında ya da üzerinde görülür. Tedavisi nispeten kolay ve etkilidir.
Genital herpes
Soğuk algınlığı ya da uçuk, vücudun değişik giriş çıkış bölgelerinde özellikle ağız ve burun çevresinde görülen ve virüs yoluyla bulaşan hastalıklardır. Bu bölgelerdeki bulaşım, kuşkusuz bir cinsel ilişki olmaksızın belirir. Oysa farklı virüslerin neden olduğu cinsel organ uçukları, bir kişiden başka bir kişiye cinsel ilişki sonucunda geçerler. Belirtileri erkek ve kadın cinsel organlarıyla anüs çevresinde görülen acılı yaralardır. Yara, birkaç hafta rahatsız eder, sonra kendiliğinden görünmez olur. Ne yazık ki bu aşamadan sonra kendini yeni bulaşımlara hazırlıyor da olabilir. Son zamanlarda, belirtinin görüldüğü yere krem sürme yoluyla bir tedavi geliştirilmiş olmasına karşın, iyileşmesi konusunda bir sonuç alınamamıştır. Bu yaraların görülmesi durumunda başka hastalıklara yakalanmamak için bir doktora görünmekte yarar vardır.
Kasık biti
Kasıkbitleri, kasık kıllarının bulunduğu bölgede yaşar ve ürerler. Bu bölgeden de, yakın cinsel ilişki sonucu başka kişilere geçerler.Seyrek durumlarda da geçiş, bitlenmiş giysiler ya da yatak çarşafları yoluyla gerçekleşebilir. Kasık bölgesinde kaşıntıya neden oldukları için kısa sürede fark edilirler. Salık verilen herhangi bir ilaçla bakımı yapılabilir, reçetesiz bir ilaç kullanmamaya özen gösterilmelidir, ilaç kullanmadan önce sıcak bir banyo ve sabunlu suyla temizleme önemlidir. Bundan sonra temiz bir giysi giymek, yeniden bitlenmeyi önlemek için yararlı olacaktır. Bitlenen giysi ve çarşaflar, temizlemeden geçirildikten sonra bir güzel de ütülenmelidir.
Uyuz
Uyuz kaşıntılarının nedeni, deri boyunca uzanan ince aralıklarda gizlenen kene ya da uyuz böcekleridir. Keneler, bitlenmiş çarşaflardan, giysilerden olduğu kadar, cinsel ya da başka bedensel temaslarla bir kişiden bir başka kişiye geçebilir. En etkin tedavisi, kasık bitlerinin görüldüğü yere sıkılan losyonlarla gerçekleşir.
...